24 Ekim 2019 Perşembe

"baktım yeri toparlıyor ayak izleri"

Şiirlerden şiir yazıyorum
Kanım hayat veriyor
Davet etmemiz gerek
Al balyozunu düş peşime
Bizim bu savaş duvarlarımız
Sulhun yoluna taş koyuyor
Ve bir örtü bul bir yerden
Kelimelerimize kış geliyor.
Heybemizde unuttuklarımız
Hasret kaldıklarını bekliyor.
Bir köprü sayıklaması içinde
Suların sırrını
Su perilerini
Eski zamanları
Sesimin yitirdiği şarkıları
Kucaklayıp ısıtmamız lazım.

12 Ekim 2019 Cumartesi

Yakamızın içinde sırlarımız
Yalnız gezen kumrular gibi
Biz bu arafın eşiğini geçemedik.

14 Ağustos 2019 Çarşamba

kabul

denizin bize fısıldadığını sanırdık
oysa ki bir kabukta kendimizi duyardık.

denizlerden korkan bir çocuğun
aslında denizden değil de biraz...

yayın kemana değdiği her an
tasavvur ediyordu etinin aşkını.

alnı onun çenesinde ferah bir tebessümle
dans edeceklerdi zamanın içinde.

haçı devrilmiş bir kilisenin altında
kurduğu hayal dünyanın kucağına uygun değildi.

6 Ağustos 2019 Salı

ah zamanın acıtan yerine çarptım
hareli morluklarım var
uyuşmaya başlıyor akşam.

baharı içimde taze tutmak istiyorum
bu çok zor evde.
kırık parçalardan çıkıp yeni bir yer
arayan yolcular gibi
korkumuz neydi ki?
herkes aslında kendinde şey.

10 Haziran 2019 Pazartesi

ay'a ve beyaz'a

zehri de aşkı da bilenim,
yenilmiş bir gecenin içinde
pervasız gözyaşlarınla
kıyametlerin içinde savruldun.
beyaz yüzüne ayın gölgesi düştü
gülüşün çekildi
nedendir, nedendir?
cehdin çilesinin ortağı olman nedendir?

6 Mayıs 2019 Pazartesi

sen kimin yüzünü görüyorsun
bıçağın sırtında?
yeryüzünün düşmüş şeytanı
göğe itiliyor.
melekler kadar yılgın
parmak uçları birbirine anca değiyor.

23 Nisan 2019 Salı

gövdemin tam ortasından
çarmıha mıhlanmışım
kaldırımın ortasında
yaşam mücadelesi veren ağaçlar gibi
küçücük bir toprak açıklığıyla
bıçak kalbi teğet geçtiğinden
hâlâ nefes alabiliyorum.
bıçak zamanla eriyecek
güç her şeye üstün gelir mi?
yitik zamanların içinde koşan
bir kadının etekleri savruluyor
saçları git gide dağılıyor
bir başkası ellerini göğe uzatıyor
yapayalnız parmak uçları
papatya kokmuyor.
çiçeklerle yapraklar bir araya geldi
nisan sonu tatlı bir telaşta
değil.

insan
yitik, biçimsiz
sınırsızlığın laneti
hayal kırıklığı.