10 Ekim 2016 Pazartesi

gülüşün bir gümüş papatyadır

ve evet nasıl da dökülüyor
virane bir evin
yıpranmış sıvası gibi bedenim, ellerine
papatyaya boğulmak,
boğulan papatyalarla, boğulmak
öldürerek dem almak mutluluğa
kıskandığımdan mı?
benliğimin eşiğinin ötesini
böyle boğmak kurtarır mı beni?
hayır ben senin diriliğinde hayat bulmayı tercih ederim.

6 Ekim 2016 Perşembe

dokunma bu bir cinnettir!

dikenli tarlalarda
semerinden boşanmış at misali
koşturup yara bere içinde kalmalıyım
çünkü sen benim çölümün yağmuru değilsin
çünkü çoktan bitmiş bir hayat bu
ve yaralarımız üflemekle sızısı
azalacak gibi değil.