27 Mayıs 2015 Çarşamba

yorgun

ürpermekten bahsederken ürpermek
ve bazen korkmak yağmur damlasından

17 Mayıs 2015 Pazar

kuşlar hayal kırıklığına uğratılmaz

aklıma geldiğinde 
düşüncelerim şiirselleşiyor
ben uzanmışım göğe bakıyorum,
yapraklardan bir çerçeve var
bulutlar kuşlar doluyor içine
sonra sadece mavi.
sadece maviyken korkuyorum
o mavi basbayağı sana dönüşüyor
istiyorum ki kuşlar gelsin
çünkü kuşlar hayal kırıklığına uğratılmaz

8 Mayıs 2015 Cuma

ölmekle ölememek arası bir geceden

'bir ihtimal daha var
o da ölmek mi dersin.'

dün ilk defa bu kadar yakın hissettim.
sabah keskinliğine imrendiğim bıçağı
sadece izlemekle yetinmiştim.
gece ağrılarımı karanlığıyla gizleyemedi
o halde ölmekten korktum
çırpınacaktım nefesim çekilirken
o odada öyle yalnız
ve kimse ölümden koruyamaz kimseyi
bu bir şiir değil.
benim asıl korktuğum ölüm de değil
o kadar çaresiz hissetmek.
ama nefret güçlü hissettiriyormuş
bunu öğrendim bugün
geç kalınmış öğretilerden.
halbuki kırılan insanlara ilk bu öğretilmeli.
kendini tekrar ederken önceki kırgınlıklarınca
tekrar tekrar kesilebiliyor.
ben artık bıçak olmak...

şiir olmak için fazla yalın, nesir olmak için çok yorgun.geceye.

5 Mayıs 2015 Salı

çölün gözyaşı

bir kulağının arkası kalsın kesilmedik
orayı ben keseceğim.
saati kırkıncı yaşıma kur
toprak olmazsam geleceğim
uğulduyor başım
artık ne olursa olsun diyemiyorum
yoksun

benim bir piramitim yok
öldükten sonra tanrıların savaşına katılamayacağım
zaten benim kulum da yok

yağmur duasındayım
ama her yerde cam kırıkları var
tanrım yanlış anladın
ben..

çöl yalnız değil
bekliyor kumlar.
bekleyişleri boşuna değil.
yaralı ve tuz basacak yarasına göreceksiniz.
belki de bin derdim var bin dermana değişmem
türevinden bir derdi var çölün.
göğün mavi gözleri çöle ağlayamayacak kadar üzgün

çöl içine ağlıyor
yoksa çölde suyun ne işi olabilir?
yılanlar biliyor,
tıpkı gök gibi.

son perde çok kanlı olacak
yağmurluğunu giy.