24 Nisan 2015 Cuma

sahipsiz şiir

ben sana çok kırgınım ama konumuz bu değil.
affetmekten bahsedemeyiz ben bu halde bile
saçımı kurdeleyle topladım.

ben şimdi baba'yı dinliyorum belki sen hiç dinlemedin
burun kıvırırsın belki gamdan, kederden,
belki de haksızlık ediyorum bilemiyorum

ben intihar etmek istediğimde şiir okuyorum ki bu her gün oluyor
şairin kırgınlıkları Taif'te taşlanmak gibi her yerim yara bere
geceleri daha rahat uyuyorum yorgunluktan

ben adını bilmediğim bir çiçekle fesleğen aldım
sormadım satıcıya ne sıklıkla sulayıp
gölgeye mi pencere kenarına mı koymam gerektiğini
annem bilir diye.
bilirsin anneler her şeyi bilir.
ve bir tanrım olmasa anneme inanırdım.

baba'dan

9 Nisan 2015 Perşembe

beyhude değil

tüm iradenle bir yangın çıkar
ve yan lütfen.
daha vakti değil bunların,
bir boşluğu doldurmak şeref mi?
söylesene yaşam reçeteni nereden aldın?

bıktım bunlardan.
denize yürüsem
boyumu yarılayana kadar
taşlar yaralamaz deniz sakinse
geri dönene kadar ne kadar bekleyebilirim?

kör düğüm müyüz?
gidersen duramam anlamıyorsun.
bir büyük dalga gelir dağılırım.
sonra hep eksiklerden bahsederim
asla bulunmayan eksiklerden
hep bir listem olur
beyhudeyle bir anılırım.

şifa niyetine

3 Nisan 2015 Cuma

bir karınca değil

kül öpmek bazen,
derin bir sessizliğin ardından
iki tatlı sözle avutulmak

dev bir varlığın avucundan ateşe düşmek,
karamelize olmak isterken küllenmek
halbuki biri arp çalsa o an
küller sim gibi görünebilir.

karamel ve külün arafı nedir?
sessizliğin tadı tuz.
karıncalar gibi tek sıra
yüklerimiz çeyreğimiz kadar bile değil.