12 Ocak 2021 Salı

rüyalar şiiri

mağaramın dört ağzı vardı
ışık bu ağızlardan dolardı
dünyanın nasibinde de vardır bu
bazı ağızlarla da aydınlanmıştır bazen
bir gün dışarı çıkacağım zaman 
ağızda bir yılan gördüm
diğerine gittim yine bir yılan
ötekisinde de
ötekisinde de
ve sonuncuda bir kurbağa
kurbağa iyi, dürüst insan demekmiş,
kurbağa yılanların arasında.

dünya mıydı mağara?
insanlar mıydı yılanlar?
sahi bizim de ağzımızda yılanlar olmaz mıydı?
kurbağa da sen miydin çocuk?
eskimiş, yorgun
limanların ötesinde eski bir çocuk.

biliyor musun kaybettim sanmıştım.
kaybetmek sadece kabullenirsek olurmuş.
biliyor musun biz çok yanılıyoruz.
durup düşünmeye başladım.

şimdi değilse de bir zaman vardı
o zaman, o zaman
kelimeleri bu kadar zorlamıyor
kendimizle ve birbirimizle bu kadar
oynamıyorduk.

güneş de biliyor artık
bizden önce de biliyordu
en basit kurala uymadık
aldığımız kadar vermedik.
ve şimdi bitmeye başladı.
üzülmüyorum.
korku da yok içimde.
sonuçları inkâr edemeyiz.
içimde neşe de umut da var.
ve dünya, seni sevdim
sende öğrendiklerimi de
bana getirdiklerini de.

karabatak ömrüm neler gösterir bilmem
şimdiden hep esenlik diliyorum
selamlar olsun uğrayacağım limanlara
aşacağım denizlere.

2 Ocak 2021 Cumartesi

bekleyişlerden

buz çiçeklerim taçlanıyor diyarlarında
baharlarına selam ediyorum böylece
geyiklerini arıyorum kızağa çekemesinler diye
rüzgarlar da yardım etse diyorum bazen
seni beyazlarla beklemek de güzel.
pencerelerin önünde,
çakılın tepesinde
bir kuş tüneğinde.
biliyorum günbatımında.
kelebeklerle seviyorum seni
dolunayı neşemizle süslüyoruz. 
ne güzeldir şimdi deniz, çivi gibi yapar hepimizi
sivrilmemiz lazım sevgilim
dallar nasıl sürgün verir yoksa göğe?