12 Ocak 2024 Cuma

Ocak ve Piç Kurularına Rağmen Umut

Aşkın hangi baharına sorsam seni
Cansever ve Uyar sesleniyor bir yerden
Kanlı meydanlar çıksa dünyayla aramızdan
Hep bir duvar var,
Hep kapalı bir kapı.
Vazgeçmedim,
İyilik inancımı tuzlu sulara yatırmadım daha
Ama
İnsanların ördüğü duvarların
Bir başka acının taşı olduğunu gördükçe anladım
Belki de "İlk taşı günahsız olanınız atsın." dendiğinde
Acıyı çoğaltmayın demek istemiştir.
Yeryüzüne düşen acı miktarını.
Bir insanı birini taşlamaya götüren acı.
Neden Tanrım?
Bizimle oynadığını düşünmüyorum.
Bir deneyin parçası olduğumu da.
Sanırım kötü bir gruba düştüm.
Kötü mü denir? 
Acıya düşmüş
Ve talim etmediği acıları yüzünden acıtıp duran
Ve yaptığından habersiz.
Mükemmel bir gök ve yer talan edilirken
Gençliğimiz dahil,
Artık devrim marşı söylenmiyor.
Islahat Fermanları da çoktan bir seda.
Görünmez bir kan sızıyor içimizden her an.
Dinmiyor hayatımızın acısı.
Her gün yeni bir yerden kurban ediliyoruz.
Kurban olmak bir seçimdir unutma.
Bugün hangi piçin hevâsı uğruna?
Alışkanlık ve köşeye sıkışmışlık.
Dar köşenin konforsuz rehaveti.
Kendinin olandan vazgeçtin
Hep çalar o şarkı: "Bir şey yapmalı."

Aramızda bunlar var sevgilim
Sadece seninle benim değil.
Tüm insanlığın ve iyi ihtimallerin arasında
Bok püsür insanların haysiyetsiz 
Olgunlaşmamışlıklarından başımıza bela
En püskülsüzünden 
Sanma ki umut yok
Birbirimize açılan kapılar olacağız.
Biz çok dar boğazlardan geçtik. 
İyilikten vazgeçemeyiz.
Şimdi söyle hangi baharda sarsam seni?
Bu bahar de.