25 Mart 2018 Pazar

bulantı

işte yine oradasın
yine sana arkalarını döndüler
yalnız kaldığında hep yaptığın gibi
buraya geldin
şimdi seni buradan almamız lazım,
peki buraya tekrar gelmemen için ne yapmalı?
gözlerini kapatmalı?
gereklilik kiplerini topla diyorsun,
sana başka nasıl ulaşırım bilmiyorum.
nasıl geçecek?
bir şeyler düşünüyorsun,
sonlandırmakla ilgili.
değişim için kuşları beslemen yetmedi.
sevgin de yetersiz.
tüm insanlar kısır artık.
eski resimlere aldanmak
huzuru, mutluluğu aramak
onun kollarında bunları bulacağını bilmek
bir gün biterse kendine duyacağın nefret!
huzurla bütünleşemeyen yapın neden
aynada görmüyorsun dikenlerini.
sarılmakta ısrar ettikçe kanıyorlar, kanatıyorsun.
suçlayarak büyüdün
belki suçlanarak yaşlanacaksın.
ayrılalım mı hayattan?
yaşadıkça yoruluyorsun,
belki de bitirmek en iyisidir?
yarın uyandığında vazgeçeceksin
sonra yine aynı yerde bulacağım seni.
olanların içindesin, soyutlanamayız.
dayanabilecek misin?

17 Mart 2018 Cumartesi

İstanbulcuğum canım, sen içimde nasıl bir hasretsin? Kıyıların, yokuşların, koruların... Hayata senin içinden bakmayı özlüyorum. Seni karış karış gezmeyi. Çocukluğumun içinden yükseldiğin içindir belki.

8 Mart 2018 Perşembe

esrik

garip
karanlıkta odaya doğru ilerlerken
içimde seni orada bulma umudu
senin uyuyan görüntün.

bilmiyorum
bir sıcaklık,
yatağına tekrar kavuşmuş cılız bir su gibi
seni düşündükçe artan bir çağlayışla.
ama hüzün
ama umut.
bir gün penceremizde sardunyalar açacak.
bir gün çay içeceğiz pencerenin önünde.
bir gün geldiğimde uyuyor olacaksın,
usulca üstünü örteceğim, yüzünü izleyeceğim.
yanındayken de özleyeceğim seni.

bekleyiş