17 Mayıs 2015 Pazar

kuşlar hayal kırıklığına uğratılmaz

aklıma geldiğinde 
düşüncelerim şiirselleşiyor
ben uzanmışım göğe bakıyorum,
yapraklardan bir çerçeve var
bulutlar kuşlar doluyor içine
sonra sadece mavi.
sadece maviyken korkuyorum
o mavi basbayağı sana dönüşüyor
istiyorum ki kuşlar gelsin
çünkü kuşlar hayal kırıklığına uğratılmaz

8 Mayıs 2015 Cuma

ölmekle ölememek arası bir geceden

'bir ihtimal daha var
o da ölmek mi dersin.'

dün ilk defa bu kadar yakın hissettim.
sabah keskinliğine imrendiğim bıçağı
sadece izlemekle yetinmiştim.
gece ağrılarımı karanlığıyla gizleyemedi
o halde ölmekten korktum
çırpınacaktım nefesim çekilirken
o odada öyle yalnız
ve kimse ölümden koruyamaz kimseyi
bu bir şiir değil.
benim asıl korktuğum ölüm de değil
o kadar çaresiz hissetmek.
ama nefret güçlü hissettiriyormuş
bunu öğrendim bugün
geç kalınmış öğretilerden.
halbuki kırılan insanlara ilk bu öğretilmeli.
kendini tekrar ederken önceki kırgınlıklarınca
tekrar tekrar kesilebiliyor.
ben artık bıçak olmak...

şiir olmak için fazla yalın, nesir olmak için çok yorgun.geceye.

5 Mayıs 2015 Salı

çölün gözyaşı

bir kulağının arkası kalsın kesilmedik
orayı ben keseceğim.
saati kırkıncı yaşıma kur
toprak olmazsam geleceğim
uğulduyor başım
artık ne olursa olsun diyemiyorum
yoksun

benim bir piramitim yok
öldükten sonra tanrıların savaşına katılamayacağım
zaten benim kulum da yok

yağmur duasındayım
ama her yerde cam kırıkları var
tanrım yanlış anladın
ben..

çöl yalnız değil
bekliyor kumlar.
bekleyişleri boşuna değil.
yaralı ve tuz basacak yarasına göreceksiniz.
belki de bin derdim var bin dermana değişmem
türevinden bir derdi var çölün.
göğün mavi gözleri çöle ağlayamayacak kadar üzgün

çöl içine ağlıyor
yoksa çölde suyun ne işi olabilir?
yılanlar biliyor,
tıpkı gök gibi.

son perde çok kanlı olacak
yağmurluğunu giy.

24 Nisan 2015 Cuma

sahipsiz şiir

ben sana çok kırgınım ama konumuz bu değil.
affetmekten bahsedemeyiz ben bu halde bile
saçımı kurdeleyle topladım.

ben şimdi baba'yı dinliyorum belki sen hiç dinlemedin
burun kıvırırsın belki gamdan, kederden,
belki de haksızlık ediyorum bilemiyorum

ben intihar etmek istediğimde şiir okuyorum ki bu her gün oluyor
şairin kırgınlıkları Taif'te taşlanmak gibi her yerim yara bere
geceleri daha rahat uyuyorum yorgunluktan

ben adını bilmediğim bir çiçekle fesleğen aldım
sormadım satıcıya ne sıklıkla sulayıp
gölgeye mi pencere kenarına mı koymam gerektiğini
annem bilir diye.
bilirsin anneler her şeyi bilir.
ve bir tanrım olmasa anneme inanırdım.

baba'dan

9 Nisan 2015 Perşembe

beyhude değil

tüm iradenle bir yangın çıkar
ve yan lütfen.
daha vakti değil bunların,
bir boşluğu doldurmak şeref mi?
söylesene yaşam reçeteni nereden aldın?

bıktım bunlardan.
denize yürüsem
boyumu yarılayana kadar
taşlar yaralamaz deniz sakinse
geri dönene kadar ne kadar bekleyebilirim?

kör düğüm müyüz?
gidersen duramam anlamıyorsun.
bir büyük dalga gelir dağılırım.
sonra hep eksiklerden bahsederim
asla bulunmayan eksiklerden
hep bir listem olur
beyhudeyle bir anılırım.

şifa niyetine

3 Nisan 2015 Cuma

bir karınca değil

kül öpmek bazen,
derin bir sessizliğin ardından
iki tatlı sözle avutulmak

dev bir varlığın avucundan ateşe düşmek,
karamelize olmak isterken küllenmek
halbuki biri arp çalsa o an
küller sim gibi görünebilir.

karamel ve külün arafı nedir?
sessizliğin tadı tuz.
karıncalar gibi tek sıra
yüklerimiz çeyreğimiz kadar bile değil.

11 Mart 2015 Çarşamba

bir miktar detone

bütün mermileri tükenmiş askerin savunmasızlığıydın.
iki ters bir düz.
barış tek seçeneğiniz olmasa savaşır mıydın?

bitirmeli misin?
bilmenin eşiğini bile bilmiyorum.
kırıklarından deliliğim sızıyor.
artık saklayamıyorum.
hüzünlü sabahların gölgesi hep boğuyor
geceler yetmezmiş gibi
birbirine bağlı olmak zorunda değil
hiçbir mısra el ele tutuşmak zorunda değil.
sade kahve gibi yoğun ve güzel.

gün batımları yetmiyor,
sardunyalar seyirde
ve bazı şeyler geldiği gibi gitmiyor.
arkası yarın denilen sonra
trafik kazasıyla sonu anlatılmayan
o hikayenin
ellerini nereye koyacağını bilemeyen mahzun karakteri.

yıldızların görünmediği kentlerde
neyi kaybettiğini ve ne istediğini bilemezsin.
iz bıraktıysan sana ithaf edilir sıradaki
duyurulur sana.

aynaları kır
parçalarında izle kendini.
işte öyle paramparça ve yarım.

sonra küçük bir yürüyüşe çık
kendine sarılmış halde yürü.
kimse kendine sığındığını görmesin.
bundan kimseye bahsetme.